Ölüdenizden Tatil Anıları
Eşimle bayram tatilini fırsat bilerek plansız halde uzun zamandan beri gitmeyi düşündüğümüz Fethiye’ye doğru yola çıktık. Yol kenarındaki kar şerbeti satıcısında kısa molayı da hesaba katarsak yolculuk yaklaşık dört buçuk saat sürdü.
Fethiye ye ayak bastığımız anda hissettiğimiz sıcaklık o biçimdi. Sıcak mıcak yapacak bir şey yoktu. Öncelikle kalacak yer bulmamız ve en kısa sürede kendimizi serin sulara atmamız gerekiyordu. Fethiye şehir merkezinde ve Çalış plajında neredeyse sormadığımız hotel kalmamıştı. Hepsinin ortak cevabı rezervasyonunuz var mı, rezervasyonunuz yok ise maalesef boş odamız yok oldu. Eeee millet tecrübeli bizim gibi pat diye tatile çıkmadan önce erkenden rezervasyon yaptırmış şimdi tatilin keyfini çıkarıyorlar.
Bu kadar yorulduktan sonra hiç olmazsa denize girelim akşamda araba kalırız diye Ölüdeniz’ e gittik. Masmavi denizle kucaklaşırcasına kendimizi bıraktık serin sulara. Yakıcı güneş, tertemiz hava ve üzerimizde uçan yüzlerce yamaç paraşütü.
Güneş yavaş yavaş batarken bir anda kendimizi karavan kamp alanında bulduk. Burası konaklama için artık son yer derken boş yeriniz var mı diye soruduğumuz görevliden aldığımız evet var nasıl yardımcı olabiliriz cevabı bizim için on numaraydı. Nihayet kalacak yer bulmuştuk.
Sabah kuş sesleri arasında uyanmak oldukça müthişti. Karavan otelimizin özel plajda ve doğa ile bütünleşmiş olması tatil beklentimizin üzerindeydi diyebiliriz.
Karavan denince belki orada kalınır mı diyebilirsiniz fakat normal otel odalarından farksız olduğunu hatırlatmak isteriz. Otel odasında bulunan tüm araç ve gereçler karavan otellerde de bulunmakta. Hatta Ölüdeniz de ki karavanların en büyük avantajı plajda yer alması diyebiliriz. Burada kaldığınızdan dolayı şemsiye ve şezlong kiralamak için ayrıca ücret ödemiyorsunuz.
Kahvaltı sonrası kısa yürüyüş yaptık, denizin güzelliğini izledik ve doyasıya yüzdük. Zevk çığlıkları atarak uçanlar kervanına bi cesaret bizde katıldık ve Babadağ dan Ölüdeniz plajına yamaç paraşütü ile süzüldük. Ölüdenizden Tatil Anıları arasına en güzellerinden birini daha ekledik.
Ölüdeniz plajına nazaran biraz daha sakin Gemiler koyuna gittik. Berrak denizinde yüzdükten sonra isterseniz piknikte yapabiliyorsunuz. Gemiler koyunun karşısındaki St Nicholas adası aynı zamanda Ölüdeniz plajından kalkış yapan tekne turlarının da uğrak yeriymiş.
Akşam yemeği için Fethiye balık pazarına gittik. Araştırdığımız ve öğrendiğimiz gibi istediğiniz restauntlarda balık tezgahın dan kendi seçtiğiniz balığı alıp 15 TL. ye pişiriyorlar. Fakat ilk duyduğunuzda ekonomik gibi gelse de hesap pek öyle gelmiyor. Hesabın biraz tuzlu geleceğini bilmeleri gerekmektedir.
Dönüş yolunda Seydikemer deki Saklıkent Kanyonuna uğradık. Ana yoldan biraz içeride olsa da buz gibi suyu, doğal güzelliği ve akarsuyun üzerine kurulmuş restauntlar ile oldukça kalabalık ve herkesin Fethiye tatilinde mutlak gitmesi gereken yer diyebiliriz.
Plansız olsa da zevkli ve eğlenceli zaman geçirdiğimiz tatil anılarımızla Fethiye den ayrılıyoruz.