Hayalimizdeki Karadeniz ve Batum Turumuz

Hayalimizdeki Karadeniz ve Batum Turumuz

Karadeniz tatili ve Karadeniz turu hemen hemen herkesin hayalidir. Ha bugün ha yarın gittik gideceğiz derken bu yıl Kasım ayında okullarında tatil olmasını fırsat bilerek biz de düştük yollara. Fethiye tatil bölgesi olmasına rağmen yaz aylarında yoğun çalıştığımız için bizim tatil kış’ın başlıyor. Bilmediğimiz bölge için paket tur satın alarak gittiğimiz yerde ne yenir, nerede yenir, nereleri gezilir gibi soruları ortadan kaldırdık.

Karadeniz Turuna başlamadan önce Dalaman dan- İstanbul’a uçakla giderek İstanbul’dan başlayan Karadeniz turumuza başladık. Karadeniz denince ilk gelen 365 gününün 280 günü yağış alan bölgede nasıl tatil yapılır, nasıl gezilir düşüncesi hep aklımızdaydı. İstanbul’dan başlayan otobüs yolculuğumuz sonrasında Samsuna vardık.

İlk durak Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milli mücadeleyi başlatmak için yola çıktığı Samsun du. Burada ilk durak Milli Mücadele parkıydı. Daha sonra Samsun Atatürk Anıtı ve Bandırma Vapurunu ziyaret ettikten sonra Samsundan ayrıldık.

İkinci durağımız ise şirin Fatsa ilçesini geçtikten sonra şehirleşme anlamında kendinden bahsettirmeyi başaran Samsun ile Giresun arasında kıyıya yerleşmiş Ordu daydık. Boztepe’ye çıkmalı Orduya bakmalı dedik ve teleferikle Boztepe’ye çıktık.

Hayalimizdeki Karadeniz ve Batum Turumuz

Şehir ve deniz manzarasını teleferikle izleyerek yukarı çıkmanın süresi ise yaklaşık 6-7 dakika sürmektedir. Ordu’yu yukarıdan izlemek, nefes almak ve çay keyfi yaptıktan sonra Boztepe’den ayrıldık. Adrenalini ve macerayı sevenler ise Boztepe’den yapılan yamaç paraşütü deneyimini yaşayabilir. Akşamın ilk ışıkları ile Giresun’daki hotelimize yerleştik.

Üçüncü günün ilk durağı ise Atatürk Köşkündeydik. Trabzon ziyaretinde doğası ve manzarasına hayran kaldığı bu köşkü Atatürk ilk olarak 15-17 Eylül 1924 yılında ziyaret ettiğinde Trabzon müzesi olarak düzenlenen bu konakta misafir edilmiştir. 27-29 Kasım 1930 yılında ikinci kez Trabzon ziyaretinde ise Eski Türk Ocağı binasında misafir edilmiştir.

Batuma geçmek için 50 TL extra ücret ödedikten sonra Sarp sınır kapısından Batuma giriş yapıyoruz. İlk göze çarpan ise planlı yapılmış ve yapılmaya devam sanat eserini andıran güzel binalar, plajlar ve sahillerine hayran kalacaksınız . Bu kadar güzelliğin arka sokakları hala atıl ve dağınık fakat Avrupa Birliğinden destek aldıklarından hızla gelişmekte olduğunu söyleyebiliriz. Osmanlılar döneminde kullanılan Gonio- Apsaros Kalesi’ni (panoramik) olarak gördük.

Hayalimizdeki Karadeniz ve Batum Turumuz

Birbirinin içerisinden geçen Ali-Nino Heykeli, Poseidon Heykeli, Tiyatro Binasını, Medea Heykelini ve yeni oluşturulan yüzüyle Avrupa Meydanını gördükten sonra . Sahilde bizim için Batum yemeklerini ve lezzetlerinin sunulduğu öğle yemeğinde Ceviz soslu patlıcan, Ocağuri( Ocak yemeği), Hinkali(Mantı) tabii bizim mantılar gibi minik kesilmiş değil, Hacapuri(Peynirli Pide) ve içecek olarak popüler olan Armut suyundan içebilirsiniz.

• 

• 

Dağların yamaçlarına kurulmuş evleri izleyerek ve buradaki yaşam şartlarından muhabbet ederek Çaykara üzerinden merakla beklediğimiz Uzungöl’e vardık. Yayla evlerinin hepsi Arap turistlerin rağbeti ile yayla hotellerine dönüşmüş. Bölgedeki düz alanlara ve gölün çevresine apart evler ve hoteller yapılmış.

Tabelaların yanında veya altına hep Arapça yazılar bulunmakta. Araçlar ile yukarı çıkıp manzarayı izlemek için exrta ücret karşılında minibüslere binerek dağın yamacındaki restauranta ulaştık. Burada çayınızı ve kahvenizi yudumlayarak Uzungöl’ün klasik manzarasını izleyebiliyorsunuz.

Aşağıdaki serbest zamanda isteyen göl çevresinde fotoğraf çekebilir, yürüyüş yapabilir isteyende yamaç paraşütü deneyimi yaşayabilir. Daha sonra Sürmene’ye gitmek için Uzungöl’den ayrılıyoruz. Sürmene de Memiş Ağa Konağına uğradık konak hakkında genel bilgiden sonra aynı zamanda yöresel ürünlerin satıldığı konakta kestane ve çiçek balı, mıhlamalık peynir, tereyağı, mısır unu ve sürmene bıçağından satın almak için serbest zaman veriyorlar.

Dilerseniz buradan alış veriş yapabiliyorsunuz. Serbest zamanda isteyen konağın hemen arkasındaki bulanan çay bahçesinde çay toplarken fotoğraf çekinebiliyor. Hayalimizdeki Karadeniz ve Batum Turumuz da çay bahçelerinde çay toplamı molası verdik.

Karadeniz’e gidilirde çay fabrikası görünmez mi. Bizde çay’ın soframıza gelene kadar hangi aşamalardan geçtiğini ve çay çeşitlerini yerinde gördük. Burada ikram edilen çay sonrası isteyen çay satın alabiliyor. Marketlerde bulunmayan fabrikaya özel Mayıs çayın dan alabilirsiniz. Beyaz çayın sadece fiyatını sorunca zaten içmiş gibi olduk. Çayın ilk filizlerinden elde edildiğinden 1 kg beyaz çay 6.000 TL. imiş.

Sabah bölgedeki ürünlerin bulunduğu enerji dolu kahvaltıdan sonra ilk durağımız Çamlıhemşin deki minibüsler ile Çat vadisine çıkıyoruz manzara ve doğanın renkleri muhteşem.

Çinçiva (Şenyuva) köprüsünde fotoğraf molası verdikten sonra Kaçkar dağlarının eteğindeki Palovit şelalesine çıktık. Bol bol fotoğraf çektik, mini yürüyüşler yaptık.

Fırtına deresinin kenarındaki restaurantta yemek molası verdik. Karadeniz’e özgü mıhlamayı (bazı bölgelerde Kuymak olarakta adlandırıyor) deneme şansını da burada bulduk. Hayalimizdeki Karadeniz ve Batum Turumuz da macera ve adrenalinde bizimleydi.

Yemek sonrası serbest zamanda zipline yapmak harikaydı. Tulum eşliğinde horon oynadıktan sonra Ayder’e doğru yola çıktık.

Hayalimizdeki Karadeniz ve Batum Turumuz programında Hala deresini takip ederek popüler Ayder yaylasına ulaştık. Ayder de tıpkı Uzungöl gibi Araplara teslim olmuş. Tesisler ve yiyecek içecekler pahalı. Gelin tülü şelalesinin ve yaylanın manzarası oldukça güzel. Buradaki serbest zamanda ise bölgede yaşayanlar ile sohbet edip, çay ve fotoğraf molası verdikten sonra hotelimize geçtik.

Hayalimizdeki Karadeniz ve Batum Turumuz sonrası artık dönüş yolundayız….Günlerce erken kalkıp, yorucu geçen yolculuğumuzda yeni yerler görerek Ordu’nun Aybastı ilçesi üzerinden Karadeniz’in kalabalık nüfüslu Perşembe yaylasına ulaştık. Burada çay, kahve ve fotoğraf molasından sonra şehzadeler şehri olarak ta bilinen Amasya’ya vardık.

İlk gördüğümüz Yeşilırmak kıyısına yerleşmiş Amasya’nın güzelliğini bol bol fotoğrafladık. Öğle yemeği sonrası  Yeşilırmak kıyısında yürüyüş yaparken Padişahlar büstlerinin tarihini rehberimizden dinledikten sonra Şehzadeler parkından geçerek, Amasya müzesini ziyaret ediyoruz. İstanbul’a doğru dönüş yolculuğuna çıkıyoruz. Hayalimizdeki Karadeniz ve Batum Turumuz oldukça eğlenceli geçti.

Yorucu ve güzel geçen yolculuk Sabiha Gökçe Hava Alanından, Dalaman Hava Alanına uçmamamız ve Fethiye’ye varmamızla son buldu. Hayalimizdeki Karadeniz ve Batum Turumuz ile Karadeniz bölgesini baştan aşağıya gezdik.